Karagöz Travel   Karagöz Travel
Karagöz Turizm Instagram Karagöz Turizm Facebook
Türsab
TÜRKİYE 'NİN SİNAGOGLARI
Türkiye’nin sinagogları Yahudi dininin ibadet yerlerini düzenleme kuralları dışında büyük ölçüde mahalli unsurlardan, yapı zevkinden ve yerel ustaların tasarımından esinlenmiştir

Türkiye, Yahudilik tarihinde önemli yeri olan bir ülkedir ve Türkiye Yahudiliği iki tarihi kısımda ele alınmalıdır. İlki eski Filistin’den Akdeniz çevresine yaşam ve kazanç için yerleşenler; Büyük İskender’in fetihleri hiç şüphe yok ki Yunanistan’dan İran’a, Karadeniz kıyılarından İskender’in kurduğu İskenderiye’ye kadar Yahudi nüfusunu da çekmişti. İskenderiye’de Yunanca ve yerli dil Koptçanın yanında İbranca ve Aramca da konuşulan dillerdendi. Tevrat da bu dönemde General Putolemaos’un emriyle Yunancaya çevrilmişti.
Anadolu topraklarına bu dönemde ulaşan ikinci Yahudi göçü dalgası MS 70’lerde Kudüs’teki mabedin yakılması ve Yahudilerin Filistin’den sürgünüyle Akdeniz çevresine dağılmalarının sonucudur. Bizim ülkemizde bugünkü Manisa’da bulunan Sard şehrinde en eski sinagoglardan birine rastlanır; Helenistik-Roma devir eseridir, temelleri daha eskidir.

Sanat tarihimiz bilinmeli
Eski çağın hemen hemen her önemli merkezinde birer sinagog kalıntısı bulunmuştur ve bulunacaktır. Miletos amfitiyatrosunu gezenler taş sıralardan birinin üzerinde İudeon-Simeon isminin kazındığını görürler. Yahudi Simeon tiyatroda abonmanla yer satın almış olmalıdır.
Ama hiç şüphesiz Türk imparatorluğunun Yahudi kavminin bir sığınma noktası haline getiren, Endülüs’ün yıkılması ve Granada’nın Kastilya Krallığı tarafından ele geçirilmesi ve Engizisyon mahkemelerinin zulmünün artmasıyla bu halkın İspanya’dan çıkıp İtalya üzerinden buraya gelmesi olmuştur.
Osmanlı Türkiye’sinde İspanyolcanın Kastilya lehçesini konuşan cemaatler Bosna’dan başlayarak bütün Balkanlar’a ve tabii İstanbul, İzmir’e, hatta İç Anadolu kentlerine yerleştiler.
Tarihçi garip bulgularla karşılaşır. Mesela 16’ncı asırda Ankara’da zeytinyağı satılıyor, hem de önemli miktarda getiriliyor ki narh konmuş, yani şehrin kadısı belirli bir fiyat belirlemiş. Bu Ankaralıların zeytinyağlı yemek yapmaları kadar, asıl kentteki Yahudi nüfusun koşer kurallarını (yani etli ile sütlüyü karıştırmama), tereyağını yemekte kullanma yasağını zeytinyağı ile delmelerinden ileri gelir.
Türkiye’nin sinagogları Yahudi dininin ibadet yerlerini düzenleme kuralları dışında büyük ölçüde mahalli unsurlardan, yapı zevkinden ve yerel ustaların tasarımından esinlenmiştir.
Naim Güleryüz ve İzzet Keribar’ın kitabı çok öğretici
Sinagoglar üzerine yazı yazacak kişilerin Türkiye sanat tarihini de bilmeleri gerekir. Joel A. Zack’ın kaleme aldığı “Türkiye’nin Tarihi Sinagogları” kataloğu ve Topkapı Sarayı Has Ahırlar’da geçen ay sergilenen eserler daha çok resimlere dayanıyordu. MÖ 3’üncü yıl yani Roma devrine ait Sardis sinagogu ile başlayarak, 1907 tarihli Ankara sinagogu arasındaki uzun akış, fotoğraflarla tasvir edilmeye çalışıldı.
“Türkiye Sinagogları” adlı iki ciltlik eserde İzzet Keribar’ın fotoğrafları, Naim Güleryüz’ün kaleme aldığı metinle birlikte hayli öğreticidir. Trakya’dan başlayarak Anadolu’ya geçiliyor ve Osmanlı Türkiye’sinde inşa edilen, bilinen sinagogların hemen tümü tanıtılıyor.
Devran değişti. Bir vakitler 200 bin nüfusla ifade edilen Türkiye Museviliği, bugün İstanbul ve İzmir’de çoğunluğu yaşayan 25 bin kişiden ibarettir. Büyük çoğunluk İsrail’e göç etmiştir, başka ülkelerde de vardır. Türkiye sinagogları dünyanın neresinde olursa olsun Türk dilini muhafaza eden ülkemiz Yahudilerinin anılarında yaşıyordu. Şimdi ise birçoğu terk edilen ve kullanılmadığı için kapatılan veya elden çıkan bu sinagogları Güleryüz ile Keribar’ın eserinde görüyoruz.
Naim Güleryüz, İstanbul Karaköy’deki artık cemaati yani kahali kalmayan Zülfaris sinagogunda Türk Yahudi Müzesi’ni kuranlardandır. Burada Türkiye Yahudilerinin elinde kalan bazı eser ve vesika var.
Türkiye’deki sinagogların bazılarında eser kalmadı. Mesela Balat’taki Selanik sinagogu gibi... Bazılarının çehresi tamiratla değişti. Dolayısıyla durumun belgelenmesi eski görünümleri ifade eden gravürlerin ortaya çıkarılması gerekiyor.
Türkiye Yahudilerinin ulusal mirası hepimizin mirasıdır. Klasik çağ Yahudiliği anlaşılmak için arkeolojik kazıları bekliyor; toprak üstündeki Osmanlı-Türk Yahudilik mirası ise ilgi, araştırma ve bu gibi yayınları...

Prof.Dr.İlber ORTAYLI / 17.11.2008 Milliyet Gazetesi-Pazar ekinden...
Fotoğraf.Bursa Mayor Sinagogu
Türsab  Türkiye

Karagöz Turizm Instagram  Karagöz Turizm Facebook

Gizlilik Politikası  Kullanım Şartları  Hesap Numaralarımız  Ödeme Şartları  İş Başvurusu

© 2020 Karagöz Turizm ve Seyahat Acentası

Profornet