ROMEO VE JULIET'IN SEHRI VERONA
Verona’da yaşayan varlıklı ve ünlü iki İtalyan aile: Capuleti’ler ile Montecchi’ler. Küçük İtalya kentini dünyaca meşhur yapan işte bu iki düşman ailenin çocuklarının, Romeo ve Juliet’in yaşadığı aşk.
Montecchi ailesinden Romeo, Capuletiler’den Juliet’i görür görmez âşık olur ve bir rahibin yardımıyla gizlice nikâhlanırlar. Nikâh sonrası, şehir meydanında çıkan bir kavgada araya giren Romeo, kendi ailesinden bir ferdin öldürülmesi üzerine Juliet’in kuzenini öldürür. Capuleti ailesi de intikam yemini eder. Romeo, bunun üzerine şehirden ayrılır. Juliet, ailesi tarafından Kont Paris ile evlendirilecektir. Genç kız, bundan kurtulmak ve Romeo ile kaçmak için ilaç içerek ölü taklidi yapar. Romeo döndüğünde, Juliet’in öldüğünü zanneder ve zehir içerek canına kıyar. İlacın tesiri geçtikten sonra uyanıp Romeo’nun cesediyle karşılaşan Juliet de intihar eder.
İngiliz yazar William Shakespeare’in, günümüzde ölesiye aşkın sembollerinden Romeo ve Juliet hikâyesi bugün de Verona’yı cazibe merkezi yapmaya devam ediyor. Juliet’in evi ve Romeo’nun altında kendisine aşk şiirleri okuduğu balkonu ziyaretçi akınına uğruyor. UNESCO’nun kültürel miras listesindeki kent, sadece bu hikâyeden ibaret değil kuşkusuz. Şehre tepeden baktığınızda, çocuklar için hazırlanmış bir masal kitabının resimlerini karıştırır gibi hissediyorsunuz kendinizi.
Görülmesi gereken yerler
Şehrin küçük meydanı, bir film platosunu andırıyor. Piazza Bra’da Avrupa’nın dört bir yanından gelen çiftlere her köşede rastlamak mümkün. Piazza Bra’nın devamındaki Erbe Meydanı da görülmeden geçilmeyecek yerlerden. Erbe, Roma döneminden bu yana Verona’nın cazibe merkezi. Şehrin tarihi meydanı onlarca kafe ve butikle dolu. Bizans döneminden kalma harabeler, kafelerin arasında görsel bir şov sunuyor.
Şehrin merkezindeki Madonna Çeşmesi de kent gibi Avrupa’nın kültürel miras listesinde. Ve muhteşem Lamberti Kulesi. Şehrin merkezinde yükselen 83 metrelik bu tarihi kuleye çıktığımda, Verona’yı kuşbakışı izlemenin ne kadar büyük bir keyif olduğunu anlıyorum. Şehre bakarken, tarihi arenadan gözlerimi alamıyorum. Burası, Roma’dan sonra İtalya’nın en büyük ikinci arenası. Burada yıl boyunca İtalya’nın seçkin operalarını izleyebilirsiniz. Hava kararınca daha da büyülü bir Verona karşılıyor beni. Castel Vecchio köprüsü, geceleri romantik İtalyanların ve turistlerin uğrak noktası.
Nereye gidilir?
İtalya’nın en büyük gölü Garda, Verona’ya 30, Milano’ya 100 ve Venedik’e 130 kilometre uzaklıkta. Verona’ya gideceksiniz, gölü mutlaka ziyaret edin. Gölün etrafındaki daracık sokaklar, çiçeklerle dolu balkonlar tipik Akdeniz özellikleri taşıyor.
Ne yenir?
Vignal De La Baiardina: Villa Malaspina Otel’in içindeki restoranın genç şefi Enrico Tomelleri harikalar yaratıyor. Özellikle özel soslu kılıçbalığı antresi muhteşem.
Calanova Ristorante: Deniz ürünü sevenler için.
Osteria La Stueta: Pietra Köprüsü’yle Roma Tiyatrosu arasındaki şık mekânda tipik Verona lezzetlerini ve çok iyi şarapları tadabilirsiniz.
Nerede kalınır?
Due Torri Hotel Baglioni: Beş yıldızlı otel, Verona’nın en iyilerinden. Şehrin merkezinde. Romeo ve Juliet’in balkonuna birkaç adım mesafede.
Hotel Gabbia d'Oro: Son derece zarif döşenmiş. Şehrin merkezine, tarihi turistik mekânlara çok yakın. 18’inci yüzyıldan kalma tarihi bir binadaki otel özellikle balayı çiftlerinin tercihi.
Hotel Villa Malaspina: Dört yıldızlı bu otel, hesaplı bir kaçış noktası arayanlar için şık ve konforlu bir tercih.
Nasıl gidilir?
En rahat ulaşım yöntemi, THY ile Milano’ya gidip, oradan trenle Verona’ya devam etmek. Tren seyahati 1 saat 15 dakika sürüyor. İtalyan havayolları şirketi Alitalia ile aktarmalı uçuşları da tercih edebilirsiniz. THY’nin İstanbul’dan Milano’ya her gün seferi var. Bilet fiyatları 650 ila 1000 YTL. Alitalia da her gün uçuyor. Biletler 430 Euro civarında.