SALVADOR DALİ İSTANBUL'DA
20. yüzyılın en önemli sanatçılarından, sürrealizmin yani gerçeküstücülük akımının temsilcisi Salvador Dali’nin başlıca esin kaynağı düşler, korkular ve hayaller.. Ve Dali, resim sanatının akışına yön veren eserleriyle şimdi İstanbul’da... Dali’nin kapsamlı bir retrospektifi niteliğini taşıyan “İstanbul’da Bir Sürrealist Salvador Dali” adlı sergisde, İspanyol sanatçının 380 parça eseri sergilenecek. 20 Ocak’a kadar açık kalacak sergide sanatçının yağlı boya tabloları, çizimleri ve grafiklerinin yanı sıra el yazmaları, defterleri, mektupları ve fotoğrafları gibi pek çok belge yer alacak.
Sergi kapsamında ayrıca çocuklara yönelik eğitim etkinlikleri düzenlenecek. Çocuklar, Dali’nin gizemli resimleriyle tanışacak, saklanmış imgeleri arayacak ve oyun oynamayı çok seven Dali’nin oyunlarıyla sıra dışı bir eğlenceye katılacak.
Nesnelerden “Sürreal Kolajlar, Yumuşak Portreler, Çılgın Tasarımlar, Dali’nin Cadaques’i Üzerinde Çocukların Cadaques’i, Gerçeküstü Fotoğraflar, Bilmece Resimler, Yeni Tasarım Hayvanlar” gibi etkinliklerin yer aldığı program, çocuklara Dali’yi tanıtmanın yanı sıra sürrealizmi öğrenerek yapacakları çalışmalarda uygulamalarını amaçlıyor.
Sergi öncesi aktiviteler, rehberli sergi turu ve atölye çalışmasından oluşan programlara, 4-5, 6-7, 8-9, 10-11, 12-14 ve 15-17 yaş aralığındaki çocuklar kayıt yaptırabilecek.
20 kişiyle sınırlı olan gruplara katılımın ücretsiz olduğu programlar, pazartesi hariç her gün yapılacak.
Gala-Salvador Dali Vakfı işbirliğiyle düzenlenen serginin açılışı dolayısıyla Sakıp Sabancı Müzesi’de (SSM) düzenlenen basın toplantısında konuşan SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, cumartesi gününden itibaren sanatseverlere kapılarını açacak sergide, İspanyol sürrealist ressam Salvador Dali’nin yağlı boya tabloları, çizimleri, grafikleri, el yazmaları, fotoğrafları ve ona ait çeşitli belgelerin yer aldığını söyledi.
“Bu sergi, Gala-Salvador Dali Vakfının İspanya dışına verdiği en büyük sergi olma özelliği taşıyor” diyen Ölçer, sergide Figueres’teki Dali Tiyatro Müzesinde sergilenmeyen pek çok eserin de yer aldığını kaydetti.
Dali gibi çok ünlü, ünlü olduğu kadar da hakkında pek çok görüşün ileri sürüldüğü bir sanatçıyı sergilemenin kendilerine bir o kadar sorumluluk verdiğini dile getiren Ölçer, “Bunun için bu serginin büyük bir retrospektif olmasında ısrarcı olduk. Zannederim bu, 20. yüzyıla damgasını vurmuş sanatçının uzun yaşamının başından sonuna kadar geçirdiği evrelerin hepimiz tarafından anlaşılmasını mümkün kılacak” diye konuştu.
Ölçer, sergide 33 resim, 113 çizim, 111 gravür ve 12 litografinin yer aldığını, sergiyi bir retrospektif haline getirmek için sanatçının el yazıları, defterleri, mektupları gibi pek çok belgeye yer verildiğini kaydetti.
Toplam 385 parça eserden oluşan serginin, girişte sanatçının biyografisiyle başladığını anlatan Ölçer, sanatçının çocukluğundan başlayarak yaptığı resimlerin, öğrencilik yıllarının, ünlü sanatçılarla geçen gençlik yıllarının ve nihayetinde Andre Breton’la başlayan sürrealizmle tanışması ve sonrasında verdiği eserlerin sergide görülebileceğini söyledi.
Ölçer, sergide ayrıca, Dali’nin “İlahi Komedya” ve Cervantes’in “Mancha’lı Don Quijote” eserleri için yapılmış illüstrasyonların bulunduğunu kaydetti.
Dali’nin kendi eserlerini sergilemek üzere bir tiyatro binasını seçtiğini ifade eden Ölçer, serginin yerleşiminin sahne tasarımcısı olan Metin Deniz tarafından yapıldığını bildirdi.
Sergi boyunca çocuk ve yetişkinlere yönelik eğitim programlarının da yer alacağını söyleyen Ölçer, Salvador Dali’nin yaşamıyla ilgili özgün bir kitabın da sergi çerçevesinde ilk kez Türkçe’ye çevrilerek yayımlandığını kaydetti.
Salvador Dali ve sinema konusunda sergide Dali’nin büyük yönetmenlerle yaptığı filmlerin ve belgesel film gösterimlerinin gerçekleştirileceğini belirten Ölçer, 20 Eylül’den itibaren sanatseverlerle buluşacak sergi için Emirgan otoparkından 2 minibüsün de servis yapacağını bildirdi.
Ölçer, katkılarından dolayı Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’e ve Gala-Salvador Dali Vakfı yöneticilerine teşekkür etti.
Serginin maliyetiyle ilgili bir soruya karşılık da Ölçer, sanatçının eserlerinin taşınması, sigortalanması ve getirilmesi de hesaba katıldığında serginin oldukça maliyetli olduğunu ifade etti.
Ölçer, ziyaretçi sayısı açısından Dali sergisinin, SSM’de geçtiğimiz dönemde açılan Picasso sergisinin ziyaretçi rakamlarını geçeceğini ve rekor kıracağını belirtti.
Koleksiyon için SSM sergi binasında bazı değişiklikler de yaptıklarını belirten Ölçer, tüm dünyadaki standartlara uygun olarak sergiye şemsiye, içecek gibi şeylerle girilemeyeceğini bildirdi.
İSTANBUL’UN MARKA DEĞERİNE KATKISI OLACAK
Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul da Akbank’ın 60. kuruluş yıl dönümünde bu yıl İstanbul halkını büyük bir sanat olayıyla buluşturmaktan gurur duyduklarını dile getirdi.
Sanatın, toplumların gelişebilmesi için çok önemli bir yapı taşı olduğunu, toplumun yenilikçiliğini, yaratıcılığını ve özgürlüğünü desteklediğini belirten Kurtul, bu yüzden bu sergiyi gezen misafirlere çok önemli katkısı olabileceğini düşündüğünü ifade etti.
Bunun gibi sanat olaylarının turizme de katkısı olduğunu vurgulayan Kurtul, “Serginin 2010 Avrupa Kültür başkenti İstanbul’un marka değerine büyük katkıda bulunacağını düşünüyorum” dedi.
Akbank’ın 60 yılda çok önemli gelişmeler kaydettiğini belirten Kurtul, Akbank’ın en çok kredi veren banka, piyasa değeri en yüksek şirket ve marka değeri en yüksek finansal kurum olduğunu kaydetti.
Bu başarının altında istikrar, yenilikçilik ve yaratıcılığın yattığını ifade eden Kurtul, Salvador Dali sergisi ile Akbank’ın yenilikçiliğe verdiği önemin örtüştüğünü düşündüğünü belirtti.
“Sergiden çok ilham aldık, umarım ziyaretçiler de ilham alır ve toplum yaşamında gelişme sağlanır” diyen Kurtul, başarılı kurumların sosyal sorumluluk alanında attıkları adımların çok önemli olduğunu dile getirdi.
Kurtul, Akbank olarak sergiye verdikleri katkı dolayısıyla çok mutlu olduklarını söyledi.
SERGİNİN YERLEŞİMİ DE BAŞARILI OLDU
Gala-Salvador Dali Vakfı Dali Çalışmaları Merkezi Yöneticisi ve sergi küratörü Montse Aguer Teixidor da serginin SSM’deki yerleşiminin de çok başarılı olduğunu ifade etti.
Serginin yerleşiminde Dali Tiyatro Müzesinin atmosferinin yansıtılmaya çalışıldığını söyleyen Teixidor, Dali’nin 300’den fazla özgün yapıtının bulunduğu sergide, sanatçının ilk dönem eserlerinden Michalengelo’ya gönderme yaptığı son dönem eserlerine kadar pek çok eserin görülebildiğini kaydetti.
Teixidor, sergideki tablo, çizim ve defterler gibi pek çok belgede
sanatçının ilham perisi Gala, Paris’teki dönemi, Freud ile buluşması, New York dönemi ve klasizme dönüşü, bilim tutkusunun yer aldığını belirtti.
“Her zaman 20. yüzyılın en önemli ressamlarından biri olacak Dali’nin dehasını paylaşmaya sizleri davet ediyoruz” diyen Teixidor, sanatçıyı farklı açılardan anlatan sergide misafirlerin de katılımcı olacağını anlattı.
AKBANK, SSM VE TÜRKİYE KOMBİNASYONU
Gala Salvador Dali Vakfı Müdürü Joan Manuel Sevillano Campalans da Türkiye dışında başka hiçbir yere böylesi büyük bir koleksiyonun verilmemesinin sebebinin sorulması üzerine, bu seçimi yapmalarının 3 faktörlü bir kombinasyona bağlı olduğunu söyledi.
Campalans, İstanbul’un gerçekten çok önemli bir kültür başkenti olduğunu ifade ederek, serginin SSM ve Akbank gibi iki önemli kuruluş tarafından düzenlenecek ve Türkiye gibi büyük bir ülkede gerçekleşecek olmasının kendileri için önemli olduğunu belirtti.
“Dali’nin, dünyada özel koleksiyonerlerin elinde bulunan ve almak istediğiniz eserleri var mı?” şeklindeki soruyu da Campalans, “Evet tabii ki var. Özel koleksiyonerlerin elinde çok güzel yapıtlar var. Dali’nin birçok müzede önemli yapıtları var. Bazen onlardan ödünç alıyoruz. Her yıl belli miktarda yapıtı da satın alma politikamız var” diye yanıtladı.
Teixidor da Gala-Salvador Dali Vakfı olarak 1992’den bu yana 50 kadar yağlı boya tabloyu satın aldıklarını söyledi.
SALVADOR DALİ SERGİSİ
“İstanbul’da Bir Sürrealist Salvador Dali” sergisinde, girişte Dali’nin detaylı biyografisi ve yaşadığı dönem boyunca dünyada meydana gelen büyük olaylara yer veriliyor.
Sanatçının aile fertlerine ait fotoğraflar ile çocukluk fotoğraflarının yer aldığı sergide, Dali’nin ilk gençlik yıllarına ait, ailesini ve yaşadığı yeri resmettiği çizimleri bulunuyor.
Sanatçının izlenimci ilk döneminde yaptığı eserler ile başlayan sergi, Picasso etkisi ile yaptığı eserler, Sürrealist akımın öncüsü eserleri ile devam ediyor.
Sergide yer alan tablolar arasında; “Küçük Rom Şişesi ile Sifon” (1924), “Denizin Önündeki Masa” (1924), “Güneş Tutulması ve Bitkisel Osmoz” (1924), “Kumda Yatan Figürler” (1926), “Sürrealist Kompozisyon” (1928), “Ölüm Şövalyesi” (1934), “Görünmeyen Figürlü Sürrealist Kompozisyon” (1936), “Başı Bulut Dolu Adam” (1936), “Sıradan Pagan Manzarası” (1937), “Freud Portresi” (1937), “Aşk Duygusunu İfade Eden 2 Parça Ekmek” (1940), “Napolyon’un Hamile Bir Kadına Dönüştürülmüş Burnu, Gölgesini Özgün YıkıntılarI Arasında Hüzünle Dolaştırıyor” (1945), “Bir Kuğu Tüyünün Atom İçi Dengesi” (1946), “Neron’un Burnunun Yanından Maddenin Çözülmesi” (1947), “Atomik Leda” ve eskizi (1949) de bulunuyor.
Sergide en dikkati çeken eser ise 1972-1973 tarihli “6 gerçek ayna aracılığıyla geçici olarak yansıtılmış 6 sanal kornea ile sonsuzlaşan Gala’yı arkasında resmeden Dali’nin arkadan görünümü” çalışması.
Önemli yönetmenlerle sinema eserleri de ortaya koyan Dali’nin “Öldüren Hatıralar” filminde Alfred Hitchcock, “Endülüs Köpeği” filminde Luis Bunuel gibi yönetmenlerle fotoğrafları yer alıyor.
Serginin nükleer mistizm diye adlandırılan döneme ait bölümünde, “Aziz Jerome” (1960), “Çarmıha Gerilmeyi İzleyen Gala” (1954), “Atlı Moleküler Figür” (1952) ve “Bakkhos Arabası” (1953) izlenime sunuluyor.
Sergide son olarak Dali’nin, Dante’nin “İlahi Komedya” ve Cervantes’in “Mancha’lı Don Quijote” eserleri için yapılmış illüstrasyonları bulunuyor.