GÖLYAZI ÇALIŞTAYI YAPILDI
Bursa’nın en önemli antik yerleşim yerlerinden biri olan ve hem ekolojik, hem de tarihsel açıdan büyük bir turizm potansiyeli taşıyan Gölyazı’da bir dizi çalışma başlatan Nilüfer Belediyesi, Gölyazı'nın sorunlarını tespit etmek ve çözüm önerileri bulmak amacıyla üç gün süren bir çalıştay düzenledi. Uludağ Üniversitesiyle birlikte düzenlenen çalıştaya mimarlık, şehir-bölge planlama ve iç mimarlık öğrencilerinin yanı sıra çok sayıda akademisyen, aralarında TUYED’in de bulunduğu sivil toplum örgütleri ve Gölyazılı vatandaşlar katıldı.
Çalıştay’ın açılış konuşmasını yapan CHP’li Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu Çalıştay’ın sonucunda Gölyazı için bir yol haritası çıkaracaklarını, Gölyazı halkıyla omuz omuza vererek Gölyazı’yı hak ettiği geleceğe taşıyacaklarını söyledi. Yapılan davete rağmen AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Çalıştay’a ilgisiz kalmasına sitem eden Bozbey, bölgedeki altyapı sorunlarının Büyükşehir Belediyesi ile birlikte çözülmesi gerektiğini vurguladı. Çalıştaya katılmayan yalnızca AKP’li Büyükşehir Belediyesi değildi, önemli altyapı sorunları bulunan Gölyazı’da, Çalıştay’a davet edilmiş oldukları halde BUSKİ, TEDAŞ yetkilileri Çalıştay’a katılmadı, bu nedenle alt yapı ile ilgili sorunların konunun muhataplarıyla tartışılamadı.
“Nasıl bir Gölyazı istiyoruz” sorusuna yanıt aranan üç günlük Çalıştay süresince; Gölyazı’nın mimari yapısı, kentsel planlama süreci, tarihi, arkeolojik yapısı, kültürel varlıkları, çevre sorunları, Uluabat Gölü’nün durumu, bölgede tarım, balıkçılık, istihdam ve ekonomik sorunlar, altyapı ve ulaşım sorunları ele alındı. Ayrıca önemli bir tarihi ve turizm potansiyeline sahip olan Gölyazı’da bu potansiyelin nasıl değerlendirilmesi gerektiği, Gölyazı’nın nasıl tanıtılacağı ve turizme nasıl kazandırılacağı konusu ele alındı.
Ünlü sanatçı Tolga Çandar’ın verdiği bir konserle de renklenen Çalıştay’ın sonuç bildirgesinde; Gölyazı 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planının kıyı kanununa uygun olmadığı gerekçesi ile iptal edilmesi için Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvuruda bulunulması, ayrıca Uluabat gölündeki maksimum su kotunun DSİ tarafından yeniden belirlemesi için de girişimde bulunulması gerektiği ifade edildi. Gölyazı çevresinde oluşturulan organize sanayi bölgelerinin imar hareketliliği yaratacağı kaygısı dile getirilerek üst ölçekli planların uygulanması ile ilgili olarak Büyükşehir Belediyesi ile görüşerek bölgede üretilecek plan kararlarının bu baskıyı ortadan kaldıracak nitelikte düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.
Gölyazı; 2500 yıl planlanmış, her köşesinde geçmişe dair izlerin görüldüğü yaşayan bir höyük. 2003 yılından beri sürdürülen arkeolojik yüzey araştırmasına destek sağlanması ve Gölyazı’daki 3. Derece Arkeolojik Sit Alanının 1. Derece Arkeolojik Sit Alanına yükseltilerek koruma alanlarının genişletilmesi önerilen bildirgede, bölgede yerel tarih atölyeleri oluşturarak, eski fotoğraf belge ve malzemelerin değerlendirilmesi gerekliliği dile getirildi.
Uluabat Gölü’nün sorunlarının da tartışıldığı Çalıştay’ın sonuç bildirgesinde erozyon ve sedimantasyon nedeniyle gölün dolmakta olduğu ve gölün küçüldüğü belirtilerek, erozyonun önlenmesi için ağaçlandırma çalışmaları yapılması istendi. RAMSAR sözleşmesinin gölün sorunlarına çözüm bulmada ve ekonomik kaynak yaratma anlamında kullanılması istenen bildirgede ayrıca; Uluabat çevresindeki doğal bitki örtüsünün ıslah edilmesi, Bursa – İzmir Otoyolu projesinin güzergâhının değiştirilmesi, yerel halkın çevre koruma konusunda bilinçlendirilmesi, bölgede organik tarımın ve güneş enerjisi kullanımının yaygınlaştırılması önerildi.
Uluabat Gölü’ndeki canlı yaşamı izlemek ve balıkçılığı güçlendirmek için bir Su Ürünleri Araştırma Merkezi kurulması önerilen sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi; “İsrail Sazanı ile mücadele edilebilmesi için devletin destek sağlaması ve 1 yıl boyunca sadece İsrail Sazanı avlanmasını sağlayıp Göl’deki popülasyonunun kontrol altına alınması önerilebilir. İsrail Sazanı kedi-köpek maması olarak değerlendirilebileceği gibi hayvanat bahçelerinde canlı yem olarak kullanılabilmesi için bir proje hazırlanması planlanmalıdır. Gölde kontrollü olarak sportif ve amatör balıkçılığın özendirilmesi için çalışma yapılmalıdır. Uluabat Gölü’nün çıkış ayağında bulunan şedde kapağının balık geçişlerine izin verecek biçimde düzenlenmesi için DSİ nezdinde girişim yapılmalıdır.”
Çalıştay’ın sonuç bildirgesinde ayrıca, kanalizasyon sistemi olmayan ve atıkların doğrudan göle aktığı Gölyazı’da entegre bir alt yapı sisteminin acil olarak hayata geçirilmesi istenerek; “Bu entegre sisteme su – kanalizasyon – elektrik sistemi dahil edilmelidir. Gölyazı’nın su şebekesi de gözden geçirilmeli gerekli yenileme sağlanmalı, otomatik klorlama sistemi kurulmalıdır. Bölgenin tanıtımı ve turizme kazandırılması için de, Uluabat gölü çevresinde yer alan tarihsel ve arkeolojik alanların turistik amaçla kullanımı düşünülmelidir. Gölyazı’nın Turizm Bakanlığı tarafından ulusal ve uluslararası kapsamda tanıtması sağlanmalıdır. Sürdürülebilir Ekolojik turizmin Gölyazı için geliştirilmesi gereklidir. Öte yandan edebiyat, sanat günleri, caz festivali gibi önemli ulusal aktiviteler yapılarak Gölyazı’ya dikkat çekilmelidir” ifadelerine yer verildi.