DUNYANIN EN ESKI DENIZ FENERI
Roma İmparatoru Neron tarafından yapıldığı sanılan Patara Deniz Feneri’nin tüm parçaları ortaya çıkarıldı. Ancak fener, restorasyon için gereken 800 bin lira bulunamadığından doğa şartları nedeniyle eriyor. Kazı Başkanı Prof. Işık, “Fenerbahçe Başkanı’na bile gittim, çırpınıyorum” diye ağlıyor
Dünyanın ayakta kalmayı başarmış en eski deniz feneri, parasızlık yüzünden koruma altına alınamıyor. Roma İmparatoru Neron tarafından M.S. 60 yıllarında yapıldığı sanılan Patara Deniz Feneri’nin tamamının 2005 yılında ortaya çıkarılmasına rağmen, tuzlanma ve doğa şartları nedeniyle her geçen gün yok oluyor. Feneri bulan Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, fenerin yok oluşunu gözyaşları içinde anlatarak, “Çalmadık kapı bırakmadım. Belki yıllar sonra para bulunacak ama onarılacak deniz feneri bulunamayacak” diyor.
Dünyanın en eski deniz feneri Mısır’daki İskenderiye olarak biliniyor. Ancak fenerden geriye tek bir yapı taşı yok. Ayakta kalan en eski deniz feneri ise İspanya’nın Lacarunya kentinde bulunuyordu. Ancak bu fener de 19. yüzyılda yeniden inşa edildiği için orijinal değil. Üstelik Patara Deniz Feneri, Lacarunya’dan 60 yıl daha eski. Patara Deniz Feneri’nin yapı taşlarının da tamamı duruyor.
Roma İmparatoru Neron yaklaşık 2 bin yıl önce Patara’ya iki deniz feneri yaptırmış. Asırlarca denizcilere yol gösteren fenerler büyük bir tsunamiyle yıkılmış. Tsunaminin izleri fenerin üzerinde hâlâ duruyor.
11 metre kumun altındaydı
2002’de deniz fenerine ait ilk taş bulunduğunda kazı ekibi büyük bir heyecan yaşadı. Fenerin üzerinin 11 metre yüksekliğinde bir kum tabakasıyla tamamen örtüldüğü anlaşıldı. Uzun yıllar kum tabakasıyla mücadele edildi. 3 bin kamyon kum taşınarak 2005’te fener tamamen açığa çıkarıldı. Yapı taşları tek tek numaralandırılarak işaretlendi. Fenerin yapı malzemesinin yüzde yüzü bulundu. Mimarisi çizildi, restorasyon, restütisyon (tarihi bir yapıyı eldeki bilgilere göre aslına uygun olarak çizimi) projeleri hazırlandı.
Proje başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu, Cumhurbaşkanlığı, Deniz Ticaret Odası ve özel sektördeki pek çok kuruluşa gönderilerek destek istendi. Ancak yaklaşık 800 bin TL tutan restorasyon için kaynak bulunamadı.
Turizm patlaması yaşatır
Antalya’nın bir simgeye ihtiyacı olduğunu belirten Kazı Başkanı Prof. Havva Işık, kendi imkânlarıyla deniz fenerini ayakta tutmaya çalıştığını anlatırken gözyaşlarına boğuldu:
“Portakal Antalya’nın simgesi olamaz. Patara Deniz Feneri dünya çapında bir marka olur. Feneri koruma altına alıp restorasyonunu tamamladıktan sonra denizle buluşturursak, burası turizm patlaması yaşar. Ancak acilen koruma çalışmalarını yapmamız gerekiyor. Tuzlanma nedeniyle taşlar kırılıyor. Fener kuzeye doğru kayıyor. Kendi imkânlarımla destek yapmaya çalışıyorum.”
‘Aziz Yıldırım’a bile gittim’
Çalmadık kapı bırakmadığını belirten Işık, “Çırpınıyorum... Emin olun ki Fenerbahçe Başkanı’na (Aziz Yıldırım) bile gittim” diyor ve ekliyor: “Daha ne yapmalıyım bilmiyorum. Arkeoloğun görevi, bunu çıkarıp bilimsel yayınını yapar ve çeker gider. Ben gidemiyorum. İçim el vermiyor. Fener göz göre göre çöküyor. Tuzlanma var, taşlar parçalanıyor. Koruma Kurulu toplantısındayken deprem oldu. Hemen Patara’daki bekçileri aradım. ‘Koşup bakın’ dedim. Evimi düşünmüyorum feneri düşündüğüm kadar. Her depremde biraz daha yapı taşları ayrılıyor. İçim eriyor. Çaresizlik içinde ne yapacağımı da bilemiyorum.”
İkinci fenerin yeri de biliniyor
Fener bugün denizden 60 metre içeride bulunuyor. Üzerinde 25 - 30 santim genişliğinde yapıyı çevreleyen bronz bir yazıt bulunuyor. Fenerin gerçek yüksekliği 12 metre. MS 54 - 68 yılları arasında hüküm süren Roma imparatoru Neron Claudius Caesar Drusus’un ismi deniz fenerinin üzerine altından yazılmış. Kazı ekibi birinci feneri restore edemediği için ikinci feneri şimdilik ortaya çıkarmak istemiyor.